24 Mart 2025

BİR MUM GİBİ

ile Mahmut Noyın

Hiçbir şeye umudum kalmadı artık. Ne geleceğe karşı, ne de sığamadığım bu koca dünyaya karşı… Ne yapsam boş geliyor. O kadar isteksizim ki artık, tek dostum olan kalemimi dahî elime almak zulüm geliyor.

Bunun sebebini düşünüyorum aslında, haftalardır… Arıyorum, kendi dünyamın derinliklerinde. Bazen bir güneşten gelen ışık huzmelerine bakıyorum. Bazense bir ağacın yapraklarına dalıp gidiyorum. Düşünüyorum her saniye, her nefes alışverişimde… Ve zihnimin en karanlık köşelerinde bulduğum korkular, acılar, kabuslar gerçekleri su misali yüzüme çarpıyor. Onca insan… Hepsinin anlamı; Sevdiklerime karşı yapılan haksızlıklar mıydı? Milletime, insanıma, sevdiklerime yapılan işkencelerin zihnimin karanlık köşelerinden sıyrılıp beni uyarması mı? Bilmiyorum.

Bazen düşünüyorum; yazsam ne olacak, insanlara anlatsam… Her kelimede kendimi parçalarcasına ahvâlimizi bağırsam. Duyan olacak mı? Özür dilerim, asıl soruyu sormadım: Üç maymun oynamayı bırakacaklar mı? Bu soruların cevabını bilmiyorum artık. Ne bir insanla tanışasım geliyor, ne de gönlümü emanet etmek… Tanık olduğum, tanık olanlardan duyduğum onca şey bana yük oluyor gibi. Ya da yükten ziyade bunca gerçeğin beni aydınlatmış da olabilir. Bilmiyorum… Artık tek bildiğim, yorulduğum… Anlatmaya, anlamaya, anlaşılmaya…Bu meşakkatli yolu yürümeye…

Velhasıl hiçbir şey hissetmiyorum. Bir mum gibiyim her şeyimi tüketen dünya ateşiyle, geriye yalnızca kadere mürekkep oluyorum.