MÜNFERİT YÜREĞİM
Münferit yüreğimde ağrılı haykırışlar
Acıyla ve kederle boyanmış duygular
Ruhumdan savrulan en nadide parçalar
Beni bırakıp özgürlüğe kavuşurlar
Münferit yüreğim azap içinde
Deli gibi dolanıp durur tepemde
Sarsar bedenimi, elleri ensemde
Nefret kusar bana, beni boğmak istercesine
Münferit yüreğim bana dargın
Sinesine çekilip ağlar bir köşede
Ne teselli eden var ne sarılan
Yalnızlık onu çeker en acılı yerlere
Münferit yüreğim, ben böyle bir avareyim
Yalnız ve kimsesizim
Yokluğum bile fark edilmez ki ölsem
Bundan başka hayal kırıklığı istemem
Münferit yüreğim, çaresiz bir zavallıyım
Kimsenin duymadığı hıçkırıklarımda kaybolmaktayım
Kimse göğsünde ağlamam için buyur etmez
Ve beni hep kendi göğsümde teselli edemez
Münferit yüreğim
Herkes, umursamaz sanarken beni
Geceleyin yastığıma dökülen gözyaşlarımı kimse bilmedi
Yaşamaya çalıştım hep mutluymuşum gibi mış işini beceremedim
Çünkü ben sokaktaki kuklalardan değildim
Münferit yüreğim
Ben geldim
Kaçtığım bütün duygularımı da alıp getirdim
Münferit değilsin artık bil istedim
Çünkü sen bana, ben sana sarılmışım
Benim münferit sandığım şey benliğimmiş
Ben kendimle tanışmışım
Münferit: Kendi başına, ayrı, tek.